Akkeçili Köyü Tarihi

AKKEÇİLİ KÖYÜ TARİHİ

Dr. İbrahim KARAER

Akkeçili Köyünün Konumu

Akkeçili Köyü; Isparta ili, Senirkent ilçesine bağlıdır. Batısında Garip köyü ve Kayaağzı mahallesi, doğusunda Gelendost ilçesi, kuzeyinde Hoyran Gölü ve güneyinde Barla nahiyesi ve Barla dağı bulunmaktadır. Köy, üç mahalleden oluşmaktadır. Merkez(Kuzyaka) mahallesi bir dağın vadisinde yer alır. Karababa mahallesi Eğridir gölünün Hoyran bölümünde iki gölü birleştiren boğazın manzarasına hakim küçük bir tepenin üzerinde bulunmaktadır.   Bülbül mahallesi ise tam boğazda kuruludur. Senirkent-Barla-Isparta yolu üzerinde bulunan Akkeçili köyü, il merkezine 57 km, ilçe merkezine 23 km mesafededir.

Akkeçili Köyü Tarihi

Akkeçili köyü sınırları içinde antik bir yerleşimin olduğuna dair herhangi bir kalıntı yoktur. Ancak M.Ö. 407. yılında Anadolu Satrabı (Valisi) olan Pers Kıralı II. Dara’nın oğlu Kuruş’un Karababa Tepesine av köşkü yaptırdığı; Karababa Tepesinin Miryokefalon kalesi veya müstahkemi olduğu, 1176 yılında Miryokefalon savaşının Kayaağzı-Yenice arasında cereyan ettiği; iki ayrı göl olan Hoyran ve Eğirdir göllerinin, 1510 tarihinde bölgede meydana gelen depremden sonra birleşerek gölün bugünkü şeklini aldığı; XV. yüzyıl sonu ve XVI. yüzyıl başlarında bu gölün kıyısında Uluborlu kazasına bağlı “Akçakeçili” adlı bir köyün mevcut olduğuna dair bilgiler mevcuttur.

Karababa Tepesinin Tarihteki Önemi

Akkeçili köyü sınırları içerisinde bulunan Karababa Tepesi hakkında 2500 yıl öncesine uzanan tarihi bilgiler mevcuttur. Buradan elde edilen eski eser kalıntılarına istinaden Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu Antalya Bölge Müdürlüğü, Karababa Tepesini “birinci derece arkeolojik sit alanı” ilan etmiştir.

İran Kralı II. Keyhusrev (Kuruş), Lidya’yı 546 yılında ele geçirdi. Pers Hükümdarı I. Serhas’ın ölümünden sonra yerine oğlu Erdeşir ve ondan sonra da II. Dara tahta çıktılar. Pers Hükümdarı II. Dara, M.Ö.407’de oğlu genç Kuruş’u Anadolu Satrabı yaptı. Lidya, Frikya ve Kapodokya büyük Frikya adı ile Genç Kuruş’a verildi. Kuruş, Satrablık merkezini Sart’tan Gelene’ye kaldırdı. (Gelene, Kemer Boğazı’nda olup Menderes nehri, şehrin içinden akardı) Akkeçili köyü sınırları içinde bulunan 947 rakımlı Karababa tepesine bir saray (av köşkü) yaptırdı. Menderes’in kaynakları Kuruş’un Av Köşkünün önünden ve korunun içinden kaynardı. Bu av köşkünün içinde yabani hayvanlarla dolu olan büyük bir parkı vardı. Kuruş, kendisini ve atlarını denemek istediği zaman, burada atla ava çıkardı. Bu sarayın harabeleri Koniates’te Miryokefalon Müstahkemi olarak geçer. Ramsay burayı Tek Şato (Şato Sengüler veya Ginglarion) olarak vermiştir. Metruk Miryokefalon müstahkemi veya kalesi de denilen bu av köşkü ve saray; koru (Firdevs-Paradiada) içinde bulunmaktadır. Bu tepenin altında koru içinde sular, onbinlerce ağızdan veya onbinlerce kafadan fışkırır gibi çıktığı veya yerden fışkırdığı için boğazdaki kalelere; Miryokefalon müstahkemleri veya Miryokefalon kaleleri denilmiştir. Yerden fışkıran bu suların ilk adının Farsça; Huyran-Cuyran-Hoyran olduğu ve Hoyran Gölünün adını bu yerden fışkıran sulardan aldığı sanılmaktadır.1

Miryokefalon Savaşı ve Akkeçili Köyü

Anadolu’nun Türkleşmesinde önemli bir yeri olan Miryokefalon Savaşı, 17 Eylül 1176 tarihinde Bizans ile Selçuklu ordusu arasında cereyan etmiştir. Miryokefalon Savaşının yapıldığı geçit, “Kayaağzı-Köprü-Yenice” arasındadır. Savaşın merkezi Kemer Boğazı, Dedelik Vadisi, Yenice Köyü, Yenice-Afşar-Köke-Bağıllı-Gelendost arasında kalan Cazgır, Fatlın ve bugün göl suları altında kalan ovadır.”Bizans ordusunun konuşlandığı Miryokefalon müstahkemi olan Karababa Tepesi, Akkeçili köyü sınırları içindedir. Miryokefalon Savaşı esnasında Akkeçili köyünün mevcut olup olmadığı hakkında elimizde bilgi mevcut değildir. Ancak, bu savaştan kısa bir süre sonra, 1182 yılında Uluborlu ve çevresi Türkler tarafından fethedilmiş, Senirkent ovası kalıcı olarak Türklerin yerleşimine açılmıştır.

Akkeçili Köyünün Adı

XV. ve XVI. yüzyıl belgelerinde Akkeçili köyünün adı, “Akçakeçilü” olarak geçmektedir. Türkler bu bölgeye yerleştiklerinde boy isimlerini ve Orta Asya’da kullandıkları adları buralara da taşımışlardır. Akkeçili ismi de bunlardan biridir. Köy adını, Akkeçili aşiretinden almıştır.

Türkiye’de Akkeçili adını taşıyan 4 yerleşim yeri mevcuttur. Bunlar: Afyon Başmakçı, Manisa Alaşehir, Uşak Uluğbey ve Isparta Senirkent ilçelerine bağlı köylerdir. Bu köyler arasında isim benzerliğinin dışında, herhangi bir tarihi bağ olup olmadığı bilinmiyor.

Akkeçili Köyünün Kuruluşu

Akkeçili köyünün ilk kurulduğu yer ve kuruluş tarihi hakkında elimizde kesin bir bilgi mevcut değildir. Uluborlu ve çevresi ilk defa 1074 yılında Selçukluların eline geçmiş, bölgede 1120 yılına kadar Selçuklu hakimiyeti devam etmiştir. 1120 yılında tekrar Bizans’ın eline geçen bölge, 1182 yılına kadar Bizans hakimiyetinde kalmıştır. Selçukluların egemen olduğu 1074-1120 yılları arasında Akkeçili köyünün bulunduğu yerde, Türk yerleşmesinin mevcut olup olmadığı hakkında elimizde bilgi yok. Ancak yerleşim olsa bile, bu toprakların 1120 yılında Bizans’ın eline geçmiş olmasından dolayı, bu yerleşimin kalıcı olmadığı kanaatindeyiz.

Akkeçili köyü, Uluborlu’nun kesin ve kalıcı olarak Türk hakimiyetine girdiği 1182 tarihinde veya bu tarihten kısa bir süre sonra kurulmuş olmalıdır. Uluborlu kazasındaki Türk yerleşmelerinin büyük bir çoğunluğu belli bir aşiretin mensuplarından oluşmaktadır. Akkeçili köyünü kuranlar da Oğuzların Akkeçili aşiretine mensup Türklerdir.

“Honamlı Yörükleri” adlı web sayfasında Akkeçili köyü hakkında; “Anadolu Selçuklu Beyliklerini gösteren haritaya bakıldığında (1200-1300) tarihleri arasında Akkeçili Köyünün bu günkü yerinde Akkeçili adında bir yerleşim yeri görülmektedir. Köy halkı Honamlı Yörüklerinin Akkeçili Aşiretindendir”şeklinde bilgi verilmiştir.

Akkeçili’de Merkez,  Karababa ve Bülbül adlı üç mahalle vardır. Bu mahalleler birbirinin yanında olmayıp, yaklaşık birer kilometre mesafededir. Köyün ilk defa kurulduğu yer hakkında elimizde bilgi mevcut değildir. Ancak, XV. ve XVI. yüzyıl belgelerinde Akçakeçilü köyünden balıkagu vergisi alındığı bilinmektedir. Bu bilgiden, köyün o tarihlerde de göl kıyısında olduğu anlaşılmaktadır.

Hamitoğlu Beyliği ve Osmanlı Döneminde Akçakeçili Köyü

Selçuklu Devleti zamanında kurulan Akçakeçili köyü, Selçukluların yıkılmasından sonra, 1297 yılında Hamidoğlu Beyliğine dahil olmuştur. Hamitoğulları Beyliği, Karamanlıların saldırılarından korunmak için Osmanlılardan yardım istemiş; Osmanlılar bu yardımın karşılığında Akşehir, Yalvaç, Karaağaç, Beyşehir ve Seydişehir kaleleri ile Isparta’nın kendilerine satılmasını talep etmişlerdir. Bu kasabalar, 1381 yılında 80.000 altın karşılığı Osmanlılara devredilmiştir. Bu tarihten itibaren Akkeçili köyü, Osmanlı yönetim sistemine dâhil olmuştur. Hamideli bölgesi, II. Murat zamanında vilayet olarak idare edilmiş; Kanuni Sultan Süleyman zamanında yapılan idari düzenleme ile merkezi Kütahya olan Anadolu vilayetine, 1867 yılında yapılan idari düzenlemede de Konya Vilayetine bağlanmıştır. Akçakeçili, XV. ve XVI. yüzyıllarda Isparta sancağı Uluborlu kazasına bağlı küçük bir köydür.
Akçakeçilü köyü ile ilgili ilk resmi bilgileri 1478, 1501 ve 1523 tarihli tapu tahrir defterlerinden öğreniyoruz. XV. yüzyılda Akçakeçili köyü yaklaşık 36 nüfusun yaşadığı küçük bir köydür.

Behset Karaca’nın araştırmasına göre; 1478 tarihinde Akçakeçilü köyünde; 2 nim çift, 2 bennak, 1 mücerred, 1 nim çift-ortak olmak üzere toplam 6 nefer vardır.4 Behset Karaca, 1478 tarihinde Uluborlu kazasındaki Perakende Yörüklerle ilgili verdiği bilginin dipnotunda; Akçakeçilü köyüne 2 çift, 4 bennak Perakende Yörük’ün yerleştirildiğini belirtmiştir.5 Bu durumda 1478 tarihinde Akçakeçilü köyündeki nefer sayısı 2 çift, 2 nim çift, 6 bennak, 1 mücerred, 1 nim çift-ortak olmak üzere toplam 12’dir. Bu da yaklaşık 36 nüfusa tekabül etmektedir.

1501 tarihinde Akçakeçilü köyünde 3 bennak Perakede Yörük bulunmakta olup, köyde 1 çift, 3 nim çift ve 4 bennak olmak üzere 8 nefer; 1523 tarihinde ise; 1 çift, 2 bennak ve 5 mücerred olmak üzere 8 neferin kayıtlı olduğu görülmektedir. Köydeki mevcut 8 nefer, yaklaşık 24 nüfusa tekabül etmektedir. 1523 tarihli defterde; Akçakeçili köyü için; defter-i köhnede karye (köy) olup, reayası perakende olup geri kayıt olundu ifadesi yer almıştır.6

Behset Karaca, 1501 tarihinde nüfusu azalan Akçakeçilü köyünün daha sonra dağıldığını belirtmiştir. 1530 tarihli defterde Akçekeçili’de hasıl (gelir) verilmesine rağmen hane yazılmamıştır. 1568 tarihli tapu tahrir defterinde ve daha sonraki Osmanlı kayıtlarda Akçakeçilü köyü ile ilgili herhangi bir bilgi yoktur. 7

XV. ve XVI. yüzyıl tapu tahrir defterlerinde isimleri geçen Uluborlu kazasına bağlı Akçakeçilü, Bozdurmuş, Boda, Çaylak, Çakal, Eben Emre, İsaklar, Karaarslan, Kayılar, Koçak, Salganeyük, Susuz ve Şuayb köylerinin adları XIX. yüzyıl belgelerinde geçmemektedir. Bunların bir kısmı dağılmış, bir kısmı yer değiştirmiş, bir kısmı da eski önemini kaybettikleri için terkedilmişlerdir.8 Akçakeçili, Çakal, Salganöyük, Kayılar ve Şuayb köyleri göl kenarında bulunmakta idi. XVI. yüzyıl başlarında bölgede yaşanan coğrafi değişişim sonucunda, Hoyran ve Eğirdir gölleri birleşerek tek bir göl haline gelmiş, Hoyran gölü kenarındaki bu köyler, büyük bir ihtimalle sular altında kaldıkları için dağılmışlardır.

Akçakeçili Köyünün Arazi Varlığı

1478 tarihinde Akçakeçilü köyündeki toplam arazi miktarı 150 dönüm; 1501 tarihinde 250 dönüm ve 1522 tarihinde 100 dönümdür.9 Günümüzde Akkeçili köyünün 3.000 dekar ekilebilir arazisi vardır. Bunun 1.500 dekarı köy sınırları içerisinde olup, diğer 1.500 dekarı da başka köylerin sınırları içerisindedir. Köy sınırları içerisinde bulunan arazinin tamamı (sulak) sulanabilir arazilerdir.10

Akçakeçili köyünün Gelir Kaynakları

Akçakeçilü köyünün 1478 tarihinde 1.077 akçe, 1501 tarihinde 1.301 akçe, 1523 tarihinde 1.209 akçe ve 1530 tarihinde 1.209 akçe vergi ve öşür geliri (hasılı) vardır.11

1478 tarihinde Akçakeçilü köyünden alınan öşür ve vergilerin dökümü şöyledir:12

Hınta (Buğday) öşrü 650 akçe
Şair (Arpa) öşrü 270 akçe
Öşr-i penbe (pamuk öşrü) 60 akçe
Resm-i ganem 50 akçe
Resm-i çift, nim çift, bennak 47 akçe
TOPLAM 1.077 akçe

1501 tarihinde Akçakeçilü köyünden alınan öşür ve vergilerin dökümü ise şöyledir:13

Hınta (Buğday) öşrü 700 akçe
Şair (Arpa) öşrü 300 akçe
Öşr-i penbe (pamuk öşrü) 60 akçe
Resm-i ağnam 25 akçe
Balıkagu 100 akçe
Resm-i çift, nim çift, bennak 121 akçe
TOPLAM 1.301 akçe

Akçakeçilü köyünde tahıl üretimi önemli bir gelir kaynağıdır. Akçakeçilü köyünden 1478 tarihinde 13 müd buğday karşılığında 650 akçe, 9 müd arpa karşılığında 270 akçe buğday ve arpa öşrü; 1501 tarihinde ise 14 müd buğday karşılığında 700 akçe, 10 müd arpa karşılığında 300 akçe buğday ve arpa öşrü alınmıştır.

Akçakeçili köyünden alınan öşür bedellerine göre bu köyde üretilen tahıl miktarı ve piyasa değeri şöyledir: 1478 tarihinde 6.500 akçe değerinde 130 müd / 2.600 kile / 66.820 kg buğday; 2.700 akçe değerinde 90 müd / 1.800 kile / 46.260 kg arpa üretilmiştir. 1501 tarihinde ise; 7.000 akçe değerinde 140 müd / 2800 kile/ 71.960 kg buğday; 3.000 akçe değerinde 100 müd / 2000/ 51.400 kg arpa üretilmiştir.

Akçakeçilü köyünden 1478 tarihinde 60 akçe, 1501 tarihinde 60 akçe öşr-i penbe, yani pamuk öşrü alınmıştır. Bu bilgiden XV. yüzyıl sonları ile XVI. yüzyıl başlarında Akçakeçilü köyünde pamuk yetiştirildiğini öğreniyoruz.14

Akçakeçilü köyü 1478 tarihinde 50 akçe resm-i ganem, 1501 tarihinde 25 akçe resm-i ağnam ödemiştir.15 Resm-i ganem ve resm-i ağnam, koyun ve keçiden alınan hayvan vergisi olup, genellikle iki koyundan 1 akçe alınmaktadır. Bu hesaba göre; Akçakeçili köyünde 1478 tarihinde 100 koyun/keçi, 1501 tarihinde 50 koyun/keçi bulunduğunu söyleyebiliriz.

Akçakeçili köyünün 1501 tarihinde ödediği vergiler arasında 100 akçe balıkagu vergisi de vardır. Bu vergi, 1501 tarihinde Akkeçili köyünde balıkçılık yapıldığını göstermektedir.

Akçakeçilü Köyünden Akkeçili Köyüne

XV. ve XVI. yüzyıllarda Uluborlu kazasına bağlı Akçakeçilü köyü ile günümüzdeki Akkeçili köyü arasında tarihi bir bağ olabileceği akla gelmektedir. Akkeçili köyünde yaşayanlar, köyün geçmişini Osmanlı ve Selçuklu zamanına dayandırmaktadır.16

Zeki Arıkan, “XV. ve XVI. Yüzyıllarda Hamit Sancağı” adlı araştırmasında, herhangi bir tarih yazmaksızın Akçakeçilü köyünü mezralar arasında saymıştır. Mezralar (ekinlik), sürekli yerleşim birimi olmayan ekim yerleridir. Mezralar, genellikle halkı dağılmış (reayası perakende olmuş) köylerdir. Mezralar çoğunlukla eskiden taşıdıkları adları korumaktadırlar. Reayasının dağılması, bir köyün mezra sayılmasına neden olabilmektedir. Mezralar aynı zamanda geçici yerleşme yerleridir.17

XVI. yüzyılın ikinci yarısından, XX. yüzyılın ortalarına kadar Akçakeçili köyü ile ilgili bilgilere erişilememiş olması düşündürücüdür. Akkeçili köyünü tanıtan web sayfasında “Yerleşim Tarihi ve Sülaler” başlığı altında “köyün 200 yıl öncesinin kayıtlarından” söz edilmesine rağmen, herhangi bir belge adı belirtilmemiştir. Adı geçen web sayfasında verilen bilgilere göre; “Yörük olan ve hayvancılıkla uğraşan köy halkı 1900’lü yılların başında Akkeçili Yörüklerinden arazileri satın almak sureti ile köye yerleşmeye başlamışlardır.  Köye ilk yerleşen aile ise; Kerimoğullarından, Kerimoğlu Mehmet ismiyle anılan şahıs ve Musalardan Mehmet Ali Hoca olduğu bilinmektedir. Daha sonra ise akrabaları buraya yerleşmeye başlamış, İbişler ve Yoylular da yerleşime katılmışlardır. Bu şekilde yerleşim oluşmuş günümüze kadar devam etmiştir. İlk çadırı kuranlar: Kerimli, Gocomarlı, Musalar, Çalıklı, Çebişli, İbişli, Haydarlı, Yoylular (Boylu Oğulları)  Kelcoğlu obaları olarak hatırlanmaktadır.”18

Akkeçili köyü halkının, yakın tarihte (1920’li yıllarda) yazları bu günkü Akkeçili köyünün bulunduğu yere – kışları ise Antalya ilinin Aksu ilçesine bağlı Ötgünlü mahallesi ve Gebiz köyü dolaylarına göçtükleri söylenmektedir.19

1936 yılında yayımlanan Isparta ilindeki yer adları ile ilgili kaynakta, “Akkeçili” adlı herhangi bir yerleşim yani köy yoktur. Barla nahiyesinde “Akkeçili” adlı bir dağ eteği vardır.20 Aynı kaynakta, “Isparta İlinde Oymak Adları” başlığı altında “Akkeçili” adına yer verilmiş; bu bölüm başlığı altında: Bu adlar içinde, Isparta ilindekilerden başka cenup (güney) bölgelerimizden yaylamaya gelenlerle yolları buradan geçenler de vardır. Hepsi de yerleşiktirler. Burada bunlara “Yörük” denir. Hayatları hayvan sürülerinin arkasında kışın sıcak, güney bölgelerde, yazın serin ve iç yaylalarda geçer” şeklinde bilgi verilmiştir. Kitabın sonundaki haritada bugün Akkeçili köyünün bulunduğu yer, Akkeçili olarak gösterilmiştir.21

Türk geleneğine göre; her boy veya kabilenin kışın alçak ve yazın yüksek olmak üzere, kendisine mahsus ve “Atadan kalma” yurtları vardı. Her boy veya oymağa ait yurdun hududunu, diğer kabile yurtlarının hudutları teşkil ediyordu. Her boya ait yurtlar, yaylak ve kışlaklar kabile reisleri tarafından bilinir ve korunurdu.22 Bu bilgiye dayanarak Akkeçili köyünün bulunduğu coğrafyanın, 1530’lardan 1950 yılının sonlarına kadar Akkeçili aşireti tarafından yaylak olarak kullanıldığını, bu tarihten sonra aynı aşirete mensup ailelerin buraya yerleşerek Akkeçili köyünü yeniden kurduklarını söyleyebiliriz. Akkeçili köyünde yaşayanların köyün geçmişini Osmanlı ve Selçuklu zamanına dayandırdıkları dikkate alındığında; XX. yüzyılda Akkeçili köyünü kuranların, XVI. yüzyılda Akçakeçili köyü halkının torunları olduğu sonucunu çıkarmak mümkündür. http://www.akkecili1.com web sitesinde “köy arazilerinin Akkeçili Yörüklerinden satın alındığı” bilgisinin tarihi gerçeklerle örtüşmediği kanaatindeyiz.

XX. Yüzyılda Akkeçili Köyü

Cumhuriyet döneminde Akkeçili köyü ile ilgili ilk resmi bilgilere 1945 ve 1960 yılı nüfus istatistiklerinden ulaşıyoruz. “21 Ekim 1945 Genel Nüfus Sayımı: İl, İlçe, Bucak ve Muhtarlıklar İtibariyle Nüfus Miktarları ve Yüzey Ölçü” adlı kitabın 314. sayfasında; Eğirdir Barla bucağına bağlı Bedre ve İlama köylerinden başka 191 adet göçebe yazılmıştır. “23.10.1960 Genel Nüfus Sayımı” adlı kitabın 277. sayfasında Isparta İli Eğirdir İlçesi Barla Bucağına bağlı Akkeçili köyünde 249 nüfusun kayıtlı olduğu görülmektedir. Bu tarihte Barla bucağına bağlı Akkeçili, Bedre ve İlama adlı üç köy vardır. 1927, 1935, 1940, 1945, 1950 ve 1955 yılına ait genel nüfus sayımı dokümanlarında Isparta ilinde Akkeçili köyü adında bir köy teşkilatı yoktur.

Mahalli idareler ile ilgili web sayfasında Akkeçili köyünün 1960 yılında kurulduğu belirtilmiştir.23 Yukarıdaki nüfus kayıtları ile Akkeçili köyünün kuruluş tarihinin örtüştüğü görülmektedir. Akkeçili köyünü 1960 yılında yeniden kuranlar kimlerdir? Bize göre, Akkeçili köyünü kuranlar, XVI. yüzyılın ikinci yarısından itibaren burayı yaylak ve kışlak olarak kullanan Akçakeçili köyünün torunlarıdır.

1960 yılında Eğridir ilçesi Barla bucağına bağlı olan Akkeçili köyü, 30 Ocak 1961 tarihinde Senirkent ilçesine bağlanmıştır. 16 Ocak 1961 tarihli İçişleri Bakanı İhsan Kızıloğlu imzalı Başbakanlığa yazılan Akkeçili köyünün Senirkent ilçesine bağlanması ile ilgili yazının gerekçesinde; “Akkeçili köyünün Eğirdir kazasına 52, Senirkent ilçe merkezine ise 24 km. mesafede olduğu, Senirkent-Akkeçili köyü yolunun motorlu vasıtaların çalışmasına uygun olmasından dolayı Akkeçili köyü halkının ürettikleri malı Senirkent’te pazarladıkları ve ihtiyaçlarını da buradan karşıladıkları; Eğirdir kazasına ancak resmi işlemler için gittikleri, Senirkent ve çevredeki köylerle daha çok sosyal ilişkide bulundukları” belirtilmiştir. Söz konusu yazıda, Akkeçili köyünün Senirkent’e bağlanmasının idari, coğrafi, ekonomik ve sosyal bakımlardan zaruri olduğu vurgulanmıştır. Bu gerekçeye istinaden 30 Ocak 1961 tarihinde Akkeçili köyü Senirkent’e bağlanmıştır.24

Akkeçili Köyünün Sosyal Yapısı

Akkeçili köyünü tanıtan bir web sitesinde, köyün sosyal ve toplumsal yapısı hakkında şu bilgiler verilmiştir: Köy halkı neredeyse tamamı ile akraba bağları ile birbirlerine bağlıdırlar. Ailelerin tamamına yakını Honamlı Yörüklerinden olup, iki aile Sarıkeçili Yörüklerindendir.  Hâlâ düğün ve bayramlarda gelenekler yaşatılmaya çalışılmaktadır. Ankara İli, Polatlı İlçesi, Yağcıoğlu Köyü,  Antalya’nın Serik, Manavgat, Mandırlı, Aksu, Çalkaya Şarkikaraağaç’a bağlı Gedikli Köyü, Konya Akşehir Cankurtaran Köyü, Tuzlukçu İlçesi Kumdullu köyünde, Adana ve Aydın ilinde köy halkının akrabaları yerleşik durumdadır.25 Başka bir kaynakta köy halkı akrabalarından bir kısmının Antalya ilinin Aksu ilçesi dolaylarındaki Belkıs, Talaş, Çakış, Çalkaya, Güzelyurt beldelerinde ikamet etmekte oldukları belirtilmiştir.26

Köy Nüfusunun  okuma yazma oranı %100 dür. Genç nüfus genellikle lise ya da yüksekokul mezunudur. Akkkeçili köyünde genç nüfus ağırlıktadır. Gençler okullardan mezun olduktan sonra iş bulamadıkları için köyde çiftçilikle uğraşmakta veya köyü terk etmektedirler.27

Akkeçili Köyü Nüfus Hareketleri

Cumhuriyet döneminde Akkeçili köyündeki nüfus hareketleri şöyledir: 1960’da 249, 1965’de 205, 1970’de 256, 1975’de 275, 1980’de 290, 1985’de 282, 1990’da 272, 2000’de 251, 2007’de 240, 2008’de 247, 2009’da 243, 2010’da 238, 2011’de 234, 2012’de 224, 2013’de 220’dir.

Akkeçili Köyünde Eğitim

Akkeçili Köyü İlkokulu, 1 Aralık 1960 tarihinde caminin ikinci katında açılmıştır. İlkokul binası, lojmanı, tuvaleti ile birlikte tek derslik olarak 1964 yılında yapılmıştır.28 Akkeçili İlkokulunda, öğrenci sayısının artması sebebiyle 1972 yılında iki derslik daha ilave edilmiştir. 1996-1997 öğretim yılından itibaren Akkeçili köyü ilköğretim öğrencileri taşımalı eğitim sistemine alınmış, eğitimlerine Senirkent’teki ilköğretim okullarında devam etmektedir. Orta öğretim öğrencileri kendi imkanları ile ilçe merkezi ve diğer merkezlerde eğitim görmektedir. Köyde 1 ana sınıfı mevcut olup, 23 ilköğretim öğrencisi, 6 orta öğretim öğrencisi olmak üzere 29 öğrenci mevcuttur.

Akkeçili Köyü Mutfağı

Literatüre geçmiş Akkeçili köyü mutfağı ile ilgili yiyecekler aşağıda kısaca tanımlanmıştır.29

Köle: Buğday, fasulye, nohut ve baklanın haşlanmasıyla yapılır.

Süt Dolazı: Sütün kaymağı alınır. Un ile karıştırıldıktan sonra koyulaşana kadar pişirilir.

Ekmek Dolazı: Ekmek suda iyice kaynatılır. Daha sonra üzerine eritilmiş tereyağı dökülür.

Yepinti: Koyun sütünün içerisine yoğurt ilave edilerek koyulaşıncaya kadar pişirilir. Piştikten sonra içine tuz atılır. Çorba olarak içilir.

Çileme Çorbası: Un, su ile hamur haline getirilir. Ovalanarak şehriye haline getirilir. Sonra soğan ve yağla kavrulur. Kırmızı biber ilave edilir. Çorba olarak içilir.

Günümüzde Akkeçili Köyü

Akkeçili köyünde üç mahalle, iki cami, bir köy konağı ve PTT Acentesi vardır. Merkez Mahallesindeki Cami 1958 yılında, Karababa Mahallesindeki Cami 1960 yılında, Köy Konağı 1992 yılında yapılmıştır. 1974 yılında köye elektrik gelmiş, 1975 yılında köy çeşmesine alternatif olarak köy içme suyu şebekesi döşenerek evlere su verilmiştir. Köyün içme suyu yeterlidir. Sıyrıncık mesireliği ağaçlandırılarak halkın hizmetine sunulmuştur. 15 km orman yolu yapılarak köyün yaylaları yayla turizmine hazır hale getirilmiştir. 1997 yılında Karababa mahallesine Sağlık Evi inşa edilmiştir. Aile hekimliği sistemi kapsamında ilçe merkezinde bulunan aile hekimi, haftanın belirli günlerinde köyde hizmet vermektedir.30 Televizyon yayınları izlenebiliyor, internet, cep telefonu ve güneş enerjisi kullanılıyor. Köyde 2 minibüs, 17 otomobil, 6 kamyonet, 38 traktör, 43 pat pat mevcuttur.

Akkeçili köyünde sulu tarım yapılmaktadır. Son yıllarda damlama sulama sisteminden yararlanılmaktadır. Meyvecilik ve sebzecilik köyün en önemli gelir kaynağıdır. 1995 yılından itibaren seracılık gelişmiştir. Sebze üretiminde çeşit olarak başta domates olmak üzere, salatalık, fasulye, barbunya, patlıcan, bamya, marul, lahana, kabak, turşuluk salatalık, brokoli, karnabahar, kavun, karpuz, sofralık mısır, sarımsak, soğan üretimi yapılmaktadır. Meyve olarak; ihracata yönelik, kiraz, vişne, kayısı, şeftali ve badem üretimi yapılmaktadır. Köyde hububat olarak arpa, buğday, fiğ, nohut, silajlık mısır ve şekerpancarı yetiştirilmektedir.31

Akkeçili’de hayvancılık son yıllarda gerilemiştir. Önceleri kıl keçisi, koyun, deve ve karasığır hayvancılığı çok yaygın iken, son çıkan orman yasaları sebebiyle tarım ekonomisine geçilmiştir. Halen köyde 3 aile geçimini kıl keçisinden temin etmektedir.32 Hoyran Gölü kenarında bulunan köyde, balıkçılık ve ıstakoz avcılığı da geçim kaynakları arasında yer almaktadır. 2007 yılında kurulan S.S. Akkeçili-Garip Köyleri Su Ürünleri Kooperatifi kanalı ile göl ürünlerinin pazarlaması yapılmaktadır.

Almadüzü Kuruçeşme Yörük Şöleni

Akkeçili Köyü Yörük Kültürünü Koruma ve Yaşatma Derneği ile Akkeçili Köyü Muhtarlığı tarafından Akkeçili köyünü ve Yörük kültürünü tanıtmak amacıyla 2011 yılından itibaren Akkeçili köyünde Haziran Ayının İlk Haftası Pazar günü “Almadüzü Kuruçeşme Yörük Şöleni” düzenlenmektedir. Şölene çevre il ve ilçelerden çok sayıda katılım olmakta, şölen bayram havası içinde kutlanmaktadır.

e-mail: i-karaer@hotmail.com

Gönderen: İBRAHİM KARAER <i-karaer@hotmail.com>
Gönderildi: 12 Nisan 2016 Salı 13:03
Kime: Akkeçili Köyü <akkecilikoyu32@hotmail.com>
Konu: Akkeçili Köyü Tarihi (Yeni)

Bu araştırma Dr. İbarahim KARAER tarfından yapılmış olup 12 Nisan 2016 Salı 13:03 tarihinde paylaşılmıştır. Araştırma 19 Nisan 2020 tarihinde elimize ulaşır ulaşmaz yayınlanmıştır. Teşekkürlerimizle…

 

KAYNAKÇA

1 Ramazan Topraklı. Yol ve Tarih Dinar-Kemer Boğazı: Kelenai-Karaağaç Hattı, Ankara, 2012, s. 63,64,68.
2 Topraklı, a.g.e. Ankara, 2010, s. 73,124.
3 Akkeçili Köyü. http://honamliyorukleri.org.tr/ 12.04.2014
4 Behset Karaca. XV. ve XVI. Yüzyıllarda Uluborlu Kazası. Isparta, 2012, s. 178.
5 Behset Karaca, a.g.e. Isparta, 2012, s. 178.
6 Behset Karaca, a.g.e. Isparta, 2012, s. 182,184,186,187.
7  “1844/1845 Tarihli Uluborlu Kazası Temettuat Defterine göre Senirkent’in Sosyal ve Ekonomik Tarihi” adlı kitabımızı hazırlarken, bu defterde Akçakeçili (Akkeçili) köyü ile ilgili herhangi bir bilgiye ulaşamadık. Eğirdir, Yalvaç, Hoyran ve Barla kazaları/nahiyeleri ile ilgili temettuat defterlerinde yaptığımız araştırmada da Akkeçili köyü ile ilgili bir bilgiye erişemedik. (Mustafa Kazım Kayhan. Temettuat Defterlerine Göre XIX. Yüzyıl Ortalarında Barla’nın Sosyo Ekonomik Yapısı. Isparta, 2012. SDÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi.; Tahsin Yeşil. 9930 Numaralı Temettuat Defterine Göre XIX. Yüzyıl Ortalarında Eğirdir’in Köylerinin Sosyal ve Ekonomik Yapısı. Isparta, 2006. SDÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi).
8 Behset Karaca, a.g.e. Isparta, 2012, s. 192.
9 Kadir Karacan, a.g.e. İstanbul, 2012, s. 34,36,41.
10 Akkeçili Köyü Tarım ve Hayvancılın. http://www.akkecili1.com/ 03.07.2009
11 Behset Karaca, a.g.e. Isparta, 2012, s. 180.
12 Behset Karaca, a.g.e. Isparta, 2012, s. 312.
13 Behset Karaca, a.g.e. Isparta, 2012, s. 314.
14 ehset Karaca, a.g.e. Isparta, 2012, s. 233,235.
15 Behset Karaca, a.g.e. Isparta, 2012, s. 244.
16  Akkeçili Köyü Muhtarı İsa Akkeçili ile 16.10.2009 tarihinde yapılan görüşme.
17  Zeki Arıkan. XV. ve XVI. Yüzyıllarda Hamit Sancağı. İzmir, 1988, s. 78.
18 Akkeçili Köyü. http://www.akkecili1.com/ 23.05.2009
19 Akkeçili Köyü. http://www.honamliyorukleri.org.tr/ 12.04.2014
20 F. Aksu. Isparta İli Yer Adları. Isparta, 1936, s. 57.
21 F. Aksu. Isparta İli Yer Adları. Isparta, 1936, s. 161.
22 Osman Turan. Türk Cihan Hakimiyeti Mefkuresi, 1.c. İstanbul, 1997, s. 118.
23 Akkeçili Köyü. http://yerelnet.org.tr/koyler
24 Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi, 030.11 284-3-9
25 Akkeçili Köyü. http://www.akkecili1.com/ 23.05.2009
26 Akkeçili Köyü. http://www.honamliyorukleri.org.tr/ 12.04.2014
27 Akkeçili Köyü. http://www.akkecili1.com/ 23.05.2009
28 Salim Güney. Akkeçili Köyü İlkokulu, Senirkent Postası, (21) 3 Şubat 1968.
29 Burcu Çapçı. Isparta Senirkent İlçesinde Köy Yerleşmelerinin Sosyo-Kültürel ve Ekonomik Farklılıkları (Uluğbey-Akkeçili) Örneği. Afyon, Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2008, s. 40. İbrahim Karaer. Dünden Bugüne Senirkent (1182-2010). Ankara, 2011, s. 427
30 Akkeçili Köyü. http://www.honamliyorukleri.org.tr/ 12.04.2014
31 Akkeçili Köyü. http://www.honamliyorukleri.org.tr/ 12.04.2014
32 Akkeçili Köyü. http://www.honamliyorukleri.org.tr/ 12.04.2014

Kimler Neler Demiş?

İlk Yorum Hakkı Senin!

Bildir
error: İçeriği kopyalayamazsın!
İçerik AKKECİLİ.COM telif hakkıyla korunuyor.